26 Aralık 2017 Salı

Toparlayamadım böyle kalsın...

Üzülmedim dedi kadın
Halbuki paramparçaydı
Akıyordu yaşları
Görmeyen gözler önünde

Eskiden dilerdi
omuza düşsünler
Sarsılırken hıçkırıklarla
Teselli eden bir el
Dolansın saçlarına

Zaman sadece eşyaları eskitse keşke,
İnsanın da miyadı dolar azizim.
Sabrı biter , güveni erir , aşkı solar ...
Boynu bükük kalır ruh
Zamanda asılı kalır keşkeler
Ve insanın da miyadı dolar azizim

Ama zaman hep geçer... hangi durakta durmuş ki zaten

Hyy...

posted from Bloggeroid

12 Aralık 2017 Salı

Hayatı tanımlama çabalarım alt metin 7

Hayat;
Duymak istediklerimle hissedeceğimi umduğum mutluluğun yoksunluğu
Ve
Duymam gerektiği düşünülen şeylerin yaşattığı sahte mutluluklar arasında salınıp duran metronom gibi ne tarafa gidersen git
bir boşluk ...
bir yokluk ...
bir kayboluş ...

posted from Bloggeroid

4 Aralık 2017 Pazartesi

Duvar

''

Seninle bir daha aynı yolda yürümem
Seninle yürüyene yolda tuzakların var
Bir daha asla dokunmam tenine
Senin teninden önce duvarların var 

Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum
Ağlaya ağlaya yosun tuttum
Ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tuttum
Ağlaya ağlaya yosun tuttum 

Derin bir nefes alır gibi batıyoruz, yükümüz ağır
Yeni bir söz söylemek için ölmek mi gerekir?
Hadi bir cesaret sende taşın altına koy elini
İnadına inadına sevişmeli bağır çağır
''

Bazen söylenmiş olandaki güzellik dilini bağlar insanın sadece dinlersin söylenip gideni...


3 Aralık 2017 Pazar

Geceyi Bekleyenler

İnsanlar artık insanlarla huzur bulamıyor mu sanki
ya da bir sıkıntı var insanlar arası oluşan bağlarda,
Temeller mi değişmiş yoksa algılar mı belki de umursamazlık ,
Yalnızlığa sürükleyen bunlar mı ruhları
ve geceyi bekleyenler dolu her yan
gece sessiz insansız ve kısmen huzurlu
kısmen zira insan kendine kalıyor
sükunet uğramamışsa ruha kendinde de huzur bulamıyor ruh
ya sonra ;
daha bir umursamaz , daha bir görmez , daha bir işitmez oluyor
tepki göstermek varlık belirtisiyken
artık tepki göstermek için bir heves kalmıyor
insan kendi içinde ruhundan siliniyor belirsizlik ve umarsamazlık arasında savruluyor sona...



25 Kasım 2017 Cumartesi

Yosun tutmuş

Huzur vardı gördüğüm fotoğrafta hayır hayır ben çekmedim ama içinde kaldı ruhum.
 Bir fotoğraf ki iki üç ahşaptan yapılmış ev var kooca bir dağın eteğinde.
 Bir tanesi daha ufacık biraz daha da uzakta diğerlerinden, bahçesinde bir köpek uyuyor kulübesinde.
Evin bir duvarına yığılmış düzinelerce kesilmiş odun muntazaman dizilmiş.
Bacasından belli belirsin duman tütüyor şafak vakti ya belli ki son demleri sobada yanmış odunların.
 Dönüp bahçeye bir baksan kenarı boyunca ağaçtan çitler çakılmış belki iki belki üç kuşak önce yapılmış, öyle ki yosun tutmuş artık üzeri sessizce kök salmış çitler evin çevresinde.
Birazdan evin sahibi uyanacak ,sönmekte olan ateşe birkaç tane daha odun atacak canlandıracak ateşi belki üzerine bir demlik ıhlamur ya da kuşburnu...
mis kokular yayılırken küçük evin odalarına pencereden dışarıya bakacak, o yılların çitlerinde görecek belki de huzuru sessizlik eşliğinde...
posted from Bloggeroid

31 Ekim 2017 Salı

gece

bazen gecenin gebe olduğu zorluğu bilmek mümkün olmaz ve doğacak olan sabaha tez doğması için yollanan duaların sayısı olmaz .

9 Ekim 2017 Pazartesi

Güz Rüzgarı

Sonsuzluk susuşlarında kalbim,
çünkü susmak barışmaktı ruhla,
susmak, ermekti huzura ...

her düşen sarı yaprakla,
ya da savrulan güz rüzgarlarında,
adın saklı dudaklarımda ...

teklifsiz dolar her  yanıma,
gözlerindeki tüm gülüşler ,
sıcaklığın sarar dört yanımı ,
 son bulur tüm susuşlar ,

sonbaharın hırçın rüzgarlarında savrulan her yürek
dinlenir beyazın engin dinginliğinde
elbet vakti gelir yeniden doğuşların
sesi duyulur susan kalplerin
çok uzaklardan bile ...










5 Temmuz 2017 Çarşamba

denizden kalanlardan bir tane daha


yine el yazımın azizliğine uğramasın kelimeler diye temize çekeyim :)


Her kalp maviye döner
ve dahi aşk varsa
tüm umutları saklar mavi
ve dahi hayalleri
son dönüşte geriye kalan 
keşkesiz bir hayatsa
mutludur mavi tüm
cam kırıklarıyla





4 Temmuz 2017 Salı

Denize nazır olunca gelenlerden ...


deniz kenarındaki belediyeye imzaya gidince fırsattan istifade biraz deniz kenarında oturdum seviyorum denizi hem de fazla , bazen aklıma gençliğimin fırtınalı gecelerinde terasa çıkıp karadenizdeki şimşekleri dalgaları izlediğim zamanlar geliyor ne çok yol katetmişim şu hayatta ve de ne çok umud edip de tüketmişim umutları :) el yazım çok güzel değildir bir de temize çekeyim yazıları 

Çayımın demindeydi gözlerin 
ve maviliğinde denizin
gök nasıl derinse 
sen öyle dingin
huzur vardı kokunda
sayısız vaadler ufkunda
aciz kalp atışlarım
rüzgarda salınan martının
kanatlarında

14 Haziran 2017 Çarşamba

Bekledim diye

Ben bekliyorum diye 
gelmek zorunda değilsin 
Tıpkı sen gelmedin diye 
ölmeyeceğim gibi 

akacak yine zaman 
yeşerecek yine fidan 
ve bekleyeceğim yine ben ...





7 Haziran 2017 Çarşamba

Yaş 35...

yaş otuz beş yolun yarısı eder mi?


yarıladık bir şeyleri ya da bitmek üzre ömür
 meçhule gidiyor bu gemi...

söndü mü gençliğimin o düşüncesiz ateşi
yıldı mı ruhumun asi neferi...

geçmiş günlere yok benden yana hüznüm
gelmeyen günlerime var çokça umudum

nefes aldıkça bu beden uçar özgürce ruhum 
keşkesiz yollardan gitmeli, bir yerde duracaksa kalbim 

......bu da benim 35 yaş notum olsun 




iyiyim dediğim de aslında kopan fırtınalarımı bilecek belki bir elimin parmakları kadar dostlarım var ŞÜKÜR ...

bana ait olmayan bir bedenim , Allahtan emanet bir oğlum  ve ağır aksak ilerlediğim yolum var ŞÜKÜR...


21 Mayıs 2017 Pazar

Acımasızlık

Bana benden acımasız olma ey dost
 benden zor davranma
bana huzur ver ey dost
ben benimle huzurlu değilim ey dost
sen bana huzur ver ey dost

ben beni sevmiyorum ki ey dost
sen beni sev ki ey dost
hayatı senle seveyim ey dost



AF kanunu

incindiğinizde üzüldüğünüzde ,karşıya sevgi ve empatinizden affedince sonuç daha kısa sürede daha büyük bir kırılma ile geri dönüyor
sanki affetmiş olmanız hataymış gibi
durum sanki sizin değerinizi düşürüyor kırılabilirliğinizi daha mümkün daha önemsiz kılıyor
özensiz davranışları haketmiş oluyorsunuz sanki oysaki sevginizden affettiniz size dönen ise kıymetsizlik hissinin arttığı yeni bir dünya ...

hoşgeldin kıymetsizlik ....

bana empati yapmayı öğreten danışmanı o cici kızı halen anımsıyorum ama şu sıra iyi dileklerle anmıyorum kendisini ...

12 Mayıs 2017 Cuma

alışmak üzerine



alışmak ne zor kelime
alıştıkça mı seversin 
sevdikçe mi alışırsın 

alışmak ne zor kelime
teslim olmak alışkanlığa
 ne zor neseftir hayata

yokluğuna alıştığından mı
 unutur insan mesela
yoksa unuttuğu için mi 
alışır insan yokluğa

alışmak zor mesele
varlıkken yokluk ,
yoklukkken varlık olmak 

alışmak zor mesele azizim 



hem ne diyor şarkı 



8 Mayıs 2017 Pazartesi

EV




gökyüzü sana nerede güzelse ...
çimenler sana nerde kokuyorsa ...
yağmur seni nerde mutlu ediyorsa ...
ve sen nerde varsan işte evim ...





3 Mayıs 2017 Çarşamba

no roots


yekpare

kirpiğimde asılı tek damla ;
o kadar umarsız
o kadar huzursuz
ve dünyamdın bir o kadar

ruhumdan koptu diğerleri
tek tek yuvarlanıp gitti
sen asılı kaldın ,
ve dünya değişti
kopup da gitme sen de

dönsen , bir olsak 
ruhum senli olsa 
gidenlere inat bir olsak 
yekpare...






26 Nisan 2017 Çarşamba

sessiz serzeniş




Mutlak sessizlik diye bir şey yok sanırım şu hayatta
ama ona en yakın şey hayal kırıklığına uğradığınızdaki o ilk birkaç dakikadır sanırım 
hani çok çok büyük değildir beklentiniz olması imkanlar dahilindedir
ama o an olmadığı o ilk an 
yaşadığınız şaşkınlık 
hüzün 
hayal kırıklığı 
ve giderek artan bir geri çekiliş 
ruhun uzaklaşması 
işte o an bence ruhun hissedebileceği mutlak sessizlik anı olabilir
ve bazı hissiyatlar bunu daha da güçlü hale getirir

ve de çaresiz

hevesssiz

o an durma anıdır kalbin 
atma için o an bir sebep yokmuş gibi gelir 

ve işte bu dünyadaki olabilecek en güçlü mutlak sessizlik anı bence o andır ...


şu ara okuduğum çeşitli kitaplardan mıdır bilemiyorum değişik duygu yükleri daha fazla etkiliyor ruhumu ,
varlığını hissetmediğiniz aile direğinizin onlarca yıl sonra yokluk etkisi ağır geliyor bunu aşmaya çalışırken 
hesapsızca kıymet verdiğiniz başka insanların farklı bakış açıları ile sanki bir savunma duvarı örme zorunluluğunun size hissettirilmesi
yordu biraz ruhumu şu sıra

bahar yorgunluğu sanki böyle değildi gençken
yeteri kadar yaşlandım mı artık ruh kırılmaları için 
ruhum kırıldı 
hayır kalbim değil 
ve o kadar ağır oluyor ki bu 

bir yazı vardı yıllardır evli olan yaşlı bir çifte sormuşlar ki ;
uzun evliliğin sırrı nedir amca şimdi eşler bir kaç yıl evli kalıp boşanıyorlar diye;
 amca da demiş ki yavrum bizim zamanımızda kırılan şey tamir edilirdi çöpe atılmazdı 

çok etkili bir söz değil mi sizce de 

kırılan ruh nasıl tamir edilir ki 

öğrenmenin yaşı yok bunu da öğreneceğiz muhakkak 

ya da bu yolda tüketeceğiz ömrümüzü ...
ne de olsa biz de eski insanız kalmadı bizim nesilden çok fazla....



Müziğin Evrenselliği


Tesadüfen duydum şarkıyı bu ara yeni, hobim olan shazem ledim şimdi döndüm neler duymuşum yakınlarda yine diye ve evet bu şarkı ilk duyduğumdaki kadar etkiledi beni 
ve ben tek kelam fransızca anlamam 


sana gidiyorum demeye geldim
gözyaşların faydasız
verlaine'in güzelce dediği gibi, pis ayazda
sana gidiyorum demeye geldim

eski günler aklına geliyor, ağlıyorsun
şimdi elveda vakti geldiğinde
bembeyazsın ve nefessiz
evet pişmanım, sana gidiyorum dediğim için
evet seviyordum seni evet, ama
                        sana gidiyorum demeye geldim
uzun hıçkırıkların faydasız
verlaine'in güzelce dediği gibi, pis ayazda
sana gidiyorum demeye geldim

mutlu günler aklına geliyor, ağlıyorsun
şimdi elveda vakti geldiğinde
hıçkırıyor, inliyorsun
evet pişmanım sana gidiyorum dediğim için
ama artık canıma yettin!

fedakar bir ekşisözlük yazarı çevirmiş sağolsun ve de hikayesi de güzelmiş şarkıcımız kızının annesini kayıt studyosuna çağırıyor ve bu şarkıyı doğaçlama olarak söylüyor ve bu şarkı ile ayrılıyor eşinden 

hissettirdiği kadarmış yani şarkı 
ve de şurada dursun istiyorum bu melodi 2017 baharında...


28 Mart 2017 Salı

sitem

sözler var dilinde boyundan büyük 
seni seviyorum 
oysa ki koşamıyorsan nefesin tükenene kadar 
ellerin titremiyorsa heyecandan 
dil değildi ki sevgiyi söyleyen 
kulak değildi sevgini hisseden
zamansız ağlayışlarımda,üşüyorum varlığında 
o uzaklara sebepsiz dalışlarımda buz tutuyor yüreğim
özlemse yaşlarım birbir dökülen geçmişe değil hiçbiri
bir hesap varsa bitiremediğim gelecektendir o da yarından


17 Mart 2017 Cuma

İfade yok, ruhlar yok,


All around me are familiar faces
Worn out places, worn out faces
Bright and early for their daily races
Going nowhere, going nowhere
Their tears are filling up their glasses
No expression, no expression
Hide my head, I want to drown my sorrow
No tomorrow, no tomorrow
I find it kinda funny
I find it kinda sad
The dreams in which I'm dying
Are the best I've ever had
I find it hard to tell you
I find it hard to take
When people run in circles
It's a very, very
Children waiting for the day, they feel good
Happy birthday, happy birthday
And I feel the way that every child should
Sit and listen, sit and listen
Went to school and I was very nervous
No one knew me, no one knew me
Hello teacher, tell me what's my lesson
Look right through me, look right through me


sözleriyle de beğendiğim yakın zamanın az şarkılarından oldu çünkü şu an ruhum burda :)

24 Şubat 2017 Cuma

bahar karalamalarım -1-

evyedeki bulaşıklar batmıyor gözüme
 yemeksiz ocak dertlendirmiyor beni
yetişmeyen işler yükselen sesler
 şu an umrum değil
bahar gelmiş gönlüme hava mis mis

özledim diyorsun sevdiğim seni
                     
belki özlemişsindir bilmiyorum ki
 ben görmedim ki seni                      
ben beni bilirim en iyi                      
sen ne söylersen senden yana eyvallah


... bahar karalamalarım aşkın uyanışına gelsin her bahar aşık olanlara :)




23 Şubat 2017 Perşembe

git...

git ardına bakmadan ,
arda bakmak sevmektir,
gönlünün kalmasıdır,
bakmadan git...

ayakların çekmesin geri,
geri dönmek sevmektir.
yüreğin bayramıdır,
çekmesin ayakların geri...

git seni sevmeden git,
gözlerine bakmak sevmektir.
ahh aşktır ki gözlerin ,
seni sevmeden git...

gözlerini göstermeden git,
bilmeyeyim ne renk gözlerin,
aşk gözlerinde kaybolmaktır,
merhamet et ,gözlerini göstermeden git...







13 Şubat 2017 Pazartesi

hatırlamak yordu

hatıralar yormuyor ya da geçmiş
hatırlamak yoruyor her bir fotoğraftaki an'ı
hatırlamak yoruyor fotoğraflardaki hüznü
o ifadedeki özlemi
ya da çabalayıp çabalayıp başarısızlığa ulaşmış olmanın yenilgisini
fotoğrafları severdim artık sevmiyorum o kadar da sevmiyorum
çünkü hatırlıyorum
lanet olsun ki her bir fotoğrafımdaki anıyı hatırlıyorum
kamera arkasını hatırlıyorum üzüntümü anımsıyorum
neden gülümseyememişim anımsıyorum
ya da o kadar içten gülmüşsem o ana özlem duyuyorum hem de kalbimi sızlatan biz özlem
peki sonra daha çok yoruluyorum
artık fotoğrafları sevmiyorum o kadar da
an saklamak da istemiyorum galiba
ya da kendim için saklamak istemiyorum
sakladıklarımı görmek istemiyorum
belki uzak zamanlarda yine keyif verecek bana fotoğraflar
fakat o zamanlar ne zaman gelecek öngöremiyorum

varlıklarını unuttuğum tasasız gözlerimi görmek sızlatıyor yüreğimi
ben ne yaptım o gözlere ? ben ne yaptım ?
ben     ne     yaptım  ?
fotoğrafları sevmiyorum o kadar da artık ....

12 Şubat 2017 Pazar

something else

life is perfect.
ok it is in many respects
so why do i not feel it.
the perfection!

whats the meaning of life im thinking about that recently
its cant be the PERFECTİON
im sure of that is one of
but now i thing  i need it
i think its my only need
not love
not respect
i must try to get rid of this feeling.
its going to get blind me for life and joy
i need joy
i miss joy
you're doing your favorite job i know im  doing it too but its not satisfy me
not anymore
i need slience
i more loud im not sure but i need something else



10 Şubat 2017 Cuma

hiç

Hiç var olmadın hayatımda
Muhtacım yokluğuna
Gel artık yollarıma
Hüzünlerimi sakladığım kuytulara...

yok sitemim sana dair
yok pişmanlığım zamana dair
ah be  hayat sen yormadın ki kalbi
ah be zaman ben yaşlanmadım ki
sen eskidin hayat ya da sana bakan gözlerim ...






posted from Bloggeroid

1 Şubat 2017 Çarşamba

Hayatı tanımlama çabalarım bilmem kaç

Radyoda kovalarsın ya sevdiğin şarkıyı,o frekansa bakarsın yok bi sonraki yok yok yok...
Sonra bulursun hem de başında rastlarsın bir nefes alıp koyulursun dinlemeye...
Ama daha yarı olmadan hüzün gelir yine bitecek şarkı ve bir süre o frekansta çalmayacak, sen yine aramak zorunda kalacaksın şarkını, yarım şarkılık mutluluk için...
Hah işte hayat o sevdiğin şarkıyı kovalamanla bulduğundaki yarısını dinlediğin süredir...


posted from Bloggeroid

30 Ocak 2017 Pazartesi

Nokta

Bakarsın, gördüğün baktığın değildir,
Özlersin, özlemin dilindeki değildir,
Ararsın, kaybolan yılların değildir,
Susarsın, sustuğun sözler değildir...
posted from Bloggeroid

26 Ocak 2017 Perşembe

sanki

bıraktığım ben durağındaymışsın gibi
selam versem,ürkekçe biraz
bıraktığım ben durağındaymışsın gibi
alsan selamımı, kırgın inceden

hiç gitmemişim gibi
otursak bir ıhlamur altına
sanki hiç kalmamışsın gibi, yek,
 içsek birer çay

aradan yıllar geçmemiş
dün haberleri beraber izlemiş
hiç ağlamamışız gibi
aksa gülüşler aramızda...









12 Ocak 2017 Perşembe

annesinin birtanesi


  '' annesinin birtanesini kimseler üzmesin ''

oğlum doğasıya kadar bilmezdim annesinin birtanesi ne demek 
annemin bir tanesi sayılırım tek kız olarak 
ama bir tanesi olmak ne demek insan evlat yüreğe dolunca anlıyor
değmesin istiyorsun bir yandan 
ve korkuyorsun yanında olamayacağın zamanların yaklaştığından 
sen de varsın evet can çekişiyor bünyende
sonra yoğruluyor ruhun herşeyler
ama o kadar çok yoğruluyor ki yoruluyorsun 
ve en kötüsü de yorulmak 


8 Ocak 2017 Pazar

Özlem

Başımı çevirdiğim her yerde
seni görmekti özlemin
Çayımın demindeydi gözlerin
Elimin soğukluğundaydı tenin
Ve de ruhumun ıssızlığındaydı
En derin muhabbetin

Şimdi kulaklarımda bir melodi
Hiç dinlemedik seninle başbaşa
Her notası senden bir sitem sanki
Her sözü aşkından bir bıçak ...


posted from Bloggeroid

4 Ocak 2017 Çarşamba

eskilere dalınca



çocukluğumdan kalan cam kırıkları ...
türküyü ilk kez dinledim dinleme sebebim çocan abimizdi
köyümün facebook sayfası var ne güzel değil mi sosyal medya çok çok uzaklarda olsanız da köyünüzde yağan kar videosunu izleyip hasret giderebiliyorsunuz
gerçi neyin hasteri diye düşündüm görüntüler o kadar muhteşemdi ki
benim hafızamda böyle muhteşem karlı görüntüler kalmamış
çok çok kar yağdığını anımsıyorum evden dışarı çıkamaıdğımızı falan ama böyle güzel orman görüntüleri kalmamış ben çocukken de vardı o ormanlar ama benim başımda o ormanları görecek göz yokmuş
nasıl bir tanım oldu değil mi ama şurada uludağda paylaşılan fotoğrafları görüp de ayyy on dakikalık mesafede ne muhteşem manzalar var kendi gözümle görebilmek istiyorum diye hayıflanırken içinde büyüdüğüm muhteşemlikleri farketmemişim bile
çocukluğumdan kalan murak abimiz bu klipde son sahnede türküyü söyleyen sırtında çayır bağı olan çoban abimiz.
Aklı çok selim değil derlerdi bize küçükken çok yakınına gitmemiz yasaktı aile büyüklerimiz tarafından zaten askere de gitmemişti ya sırf bu yüzdenmiş hakkında bildiğim daha net bilgi yok yalnızca tepeden tüm köy için şarkı söylerdi hatta tarlada çalışan halam muraaaat şunu söyle diye istek parça isterdi ve köydeki başka insanlar da  aynı şeyi yapardı
uzatma kablosuyşa trt yayınını çeken radyomuzu tarlaya götüremezdik uzatma kablosu diye bişeyimiz yoktu ya da amcam askerden dönerken getirdiği pille çalışan radyo gibisi :) vuuuu pille radyo çalışıyor ...
sosyal medya ne garip şey evet her tür lüzumsuz bilgi var ama bakmasını bilene çocukluğunun saflığı da var

kullanmasını bilene özlemi var
okumasını bilene aşk
yazmasını bilene dostluk var
kısacası ne istersen o var sosyal medyada

etrafınızda dostunuz ,kolunuzda sevdiğiniz  olsun inşallah ama özlemleriniz de eksik olmasın özlemsiz kalp düşünemiyorum çok melankolik gelecek ama özlem de lazım  sanki....

1 Ocak 2017 Pazar

zerre





kışın çok üşürüm mesela
yazları sıcaktan bunalırım

su aksın yolunu bulsun istemem ,
setlerim vardır parça parça
son ana kadar kurmaya çabaladığım

katkım olmayacaksa
benim değildir hiç birşey
bana rağmen olacaksa
 ait değilimdir hiç birşeye

aşk olmayacaksa baktığım yerde
bakılmaya değer değildir cenneti
dokunduğumda titremeyecekse bam telim
dokunmaya değmez zerresi...