22 Kasım 2016 Salı

dizelerini de severim senin

''kör kuyuların dibinde
yalandan sevdalar gömülü''



nasıl güzel bir tanımsın sen ve de ne acı bir tanımsın ve de ne tanıdık bir tanımsın sen .
sevda severken yalan değil ki öyle olsa insan mutlu olmaz o anlar kalmaz
insanın acı hissettiği mutlu hissetmediği anlar sevdadan sayılmaz bence
özlemek acı değildir dönecekse giden

dönmek için giden hiç kimsenin ardında acı kalmaz
umut kalır

bir sevda dönmek için gitmiyorsa işte orda hüzün orda acı başlıyor.
yaşanmışlıklara özlem daha çok acı getiriyor ve kısır döngüye giriyor ruh
savrulup duruyor bir hüzünden ötekine
çivi çiviyi falan sökmez ayrıca da o hüzündeyken eğer gerçekten sen kör eden başka bir sevda çıkmıyorsa kısmetinden görmesin gözün kimseyi kimse de görmesin seni orda köşende yaşa hüznünü
eğer deliye dönmeyecekse ruhun sevdadan kal o hüzünle
hüzün bazen en güvenilir alandır

seviyorken sende yalan yok o zaman kötü birşey yok bence
ha karşılığı yalanmış hesapmış kitapmış
sadece karşılıkmış o diğerinin hesabı
sende yoktuysa yalan sen sevdiysen biriktirdiklerin güzle sevdan güzel anıların güzel
hüznün de güzel sonra mı
gömeceksin dipsiz kuyulara
kör kuyuların dibine
neden mi

düne bakarak yarına ulaşamazsın

dünde kalırsan hayatını kaçırırsın yılların elinden kayar
sonra yüzünü bugüne çevirdiğinde bir bakmışsın ki senden bir parça bile  kalmamış
ordaki sen değilsin
güzel bir sevdanın ardında yapılabilecek tek şey denize karşı bir çay içmektir...
arada ay ışığının aydınlattığı bir gecede gökyüzüne bakıp mutlu bir anıyı anımsamaktır yine mutlulukla
onun hesapları mı varmış sana ne sen kendi yüreğine bak
sende güzel miydi sende mutlu muydu o sevda
o halde bu dünyanın en güzel sevdasıydı ve sen bir süre bile olsa sahiptin ona yine olabilirsin
ruhun hazır olduğunda gönlüne dolacaktır yeni bir sevda
bir kere seven yürek yine sever daha da güzel sever ayrıca daha da güzel ruhluyu sever
sevmemiz istenmeseydi yaratılırken bir gönül verilmezdi bizlere
bir ruhumuz olmazdı sığınmak için bir ruh arayan
gölgesinde dinlenmek için bir çınar arayan gönül yorgunluklarımız olmazdı

değişim hep gelir ve zaman muhakkak ki güzel şeyler getirir inanmak gerek bizi yaradan sahipsiz bırakıp gitmedi ki bu bahçede

sınavınız; sevdiğini kaybetmekle olmasın inşallah buralardan yolu geçen dost ruhlar...

vaktinize göz nurunuza sağlık yine beklerim ...





18 Kasım 2016 Cuma

Bırak kalsın abi


Bırak kalsın abi
 şöyle kenara çekeyim de köpükler kalsın abi 
n'olur 
gözünü seveyim sanki buluttaymışım gibi 
kimsecikler yokmuş gibi 
ileri yokmuş , geri yokmuş gibi
kimse kırmamış
kimse kırmayacakmış gibi 
hiç kızmamış 
hiç üzülmemişim gibi 
gözlerimi kapatmama gerek kalmadan dünya yitip gitmiş gibi
bırak kalsın abi 
az dinlenirim ben abi 
yoruldum biliyor musun 
fiziki kalabalıktan 
ve ruhun yalnızlığından 
yoruldum ben abi 

sanki ben 




''yarımcadır yüreğim''

beni sadece sen tanımlardın ki canımıncanı
Bir söze
yürek düştü
Paramparça cam kırıkları

Bir söze
Yürek üşüdü
Buzdan hareler
Okyanusta dalgalandı

Bir söze
Gözyaşı düştü
Anlatamadan
Boğazda düğümlendi....
N.U.
18.11.2016




16 Kasım 2016 Çarşamba

ve bıraktım şekeri


sebepsiz bırakıyorum bazen 
mesela şekeri bıraktım 
hayatımda bırakılacak bağımlıklılarım var
 ve ben 
gittim şekeri bıraktım bıraka bıraka
bir şeyleri bırakmam gerekiyordu ve hiç birini bırakamadım 
dolayısıyla şeker gitti
e çay ?
limonlu da güzelmiş 
sigara içseydim onu bırakırdım 
ya da nerde akşam orda sabah dağıtmayı bilseydim onu
çünkü bırakamadım sevmeyi 
çünkü bırakamadım dahasını 
şekeri bıraktım 
bıraktın gittin ya şeker artık olmasa da, tat katmasa da olur
ikinci fincan Nurteynimin ilk kez gittiğimiz bir mekandan 
benim Bursada hala ilklerim var daha da olur 
fonda ışıklar lisesi (sanırım otel olucak :(( bu üzücü  )
ve de yeşil camiiyle türbesi 
pek seçilemeseler de mekanlar güzel 
manzarası bizim boztepe(trabzon boztepe) gibi ama deniz yok açıda 
olsun gözlerinizi kapatıp hayal ettiğinizde her yer deniz
her yer aşk 
sanki hiç gitmemiş gibi 
her yanınız denizmiş gibi 
ve ben bırakamadım denizi 
şekeri bıraktım 
bir şeyi bırakmam gerekiyordu 
bıraktın gittin ya sen şimdi olmasa da olur şeker ...

P.S. i love you 
şaka şaka dip not başka
kurgularım var kendi hayatımdan bulduğum malzemelerle oluşturduğum zira bunların bir noktada bir bütünün parçası olacaklarını hayal ediyorum 
belki bırakacağım mirasım olacak olan bir bina değil de bir kitaptır en devrik cümlelerle dolusundan ...

14 Kasım 2016 Pazartesi

ben yoruldum hayat sorunsalı


ben yoruldum hayat demenin büyük bir yanılgı olduğuna karar verdim
yorulduğumuz şey hayat değil ki

biz düşünüyoruz...

düşünen varlıklar olmamız sorun 
bu yetiyi kullanıyor olmamız en büyük sorun 
kullanabilenlerden bahsediyorun bu yetiden yoksun devam edenler de var nefes almaya onlar zaten kapsam dışı
her soruya karşılık 
siyah cevabı 

beyaz cevabı 


bir kaç ton griyi hatta çok alakasız mavi cevabı da düşünüyoruz


sonra muhakkak bir cevabımız oluyor ki verilen cevap artık geri dönülemez bir yol gibi dalıyor hayatımıza yön veriyor o da adımlarımıza
artık düşünmemiz gereken daha çok şeyimiz ve artı bir cevabımız daha var onu da taşıyoruz kendimizle beraber her yere
hayat yorucu değil düşünüyoruz kararlar veriyoruz verilen hiç bir karardan pişmanlık duymuyorum felsefesi de yorucu zira her karar artı bir taşınacak ve düşünülecek bir cevap ve beraberinde gelecek artı bir milyon belki soru demek 
her cevap bir soru her soru yeni bir karar yeni bir seçim 
ciddi bir kısır döngüye girdiğinizde alışkanlıklar sizi boğmaya başladığında verilecek başka karar kalmadığında değiştirmeye alışkanlıklardan başlamalı 
seçenekleri sınırlayan şey alışkanlıklardır bence ve değişmeleri zor görünse de kolaydır.
önemli olan seçimdir seçilen şey değişimse gerisi kolaydır...




13 Kasım 2016 Pazar

Hayaller ve uyku

Gözleri kapattığında gelirler muhakkak her çağrıma kulak verirler
Kendimle ilgili hayaller ,sevdiklerimle,sevmediklerimle ya da işimle ilgili ama muhakkak gelirler uykudan önceki o anlar benim özgürlük anlarımdı herşeyin mümkün olduğu
Buyüzdendir ki sanırım başı yastığa koyar koymaz uyumaz zihin hep bi bekkeuiş hayallere dair
Bi süredir gelmiyorlar uyku problemim bundan sanırım
Kim aldıysa verse uyumak istiyorum...

Mevzu derin de pcden yazman ger sevgiler

posted from Bloggeroid

10 Kasım 2016 Perşembe

Bencilliğim

Bu ara epey bi bencilliğimin dozunu yükseltmişim yine şöyle bir silkinip kendime geleyim şükre döneyim
biraz sessizlik iyi gelir bu duruma
dayandığım yere kadar tabi sessizolabilen biri değilim ve sesimi çıkarabildiğim yer burası olunca ne çok konuşmuşum di mi
ama bu ara çok fazla kendime bakmışım bu kadarı iyi değil dolayısıyla şimdi biraz genel bakabilmek için durulmak lazım dinginleşmek yani en kısa zamanda emirhana gidip çay içmek lazım :) :)

Bu da ben ve burda durmalı

Bugün Bilmediğim bir şey öğrendim ,
Bilmediğim şeyi meslektaşım inşaat mühendisi bir hanım kızdan öğrendim
Bugün bilmediğim mesleki bir konuyu öğrenmek için hanım kızın ofisine kendi kullandığım arabayla gittim
Bugün
Bir Kadın ,
Bir İnşaat Mühendisi,
Kendi işinin yöneticisi ,
Bir Kadın,
Olarak bunları tek başıma yapabildim,
kendi ülkemde istediğim (veya) zekamın yettiği (veya) sistemin belirlediği okulda okuyup edindiğim mesleğime bir bilgi daha ekledim .
Bugün tüm bunları ;
Bir Adam bu millete inandı elini taşın altına koydu kendinden fedakarlık etti bu topraklarda yaşayan tüm insanlara olan inancını hiç yitirmedi ve en iyiyi ki zamanında tüm ülkelerde bilinen iyiden daha iyisine layık olduğuna inandı diye yapabildim.

Şükürler olsun Allah'a ki bize inanmış şu an her ne yaşıyor her neden çekiniyor her neye doğru gidiyor olursak olalım bize inanan Atatürk ve arkadaşları ve kocaman yoksul bir milletin torunu olmak kadar gurur verici bir duygu yok .
Allah gani gani rahmet mekanını cennet eylesin ..
Yeryüzünde bunca yıl sonra bile bir coğrafyada yaşayan herkes tarafından dua alabilen minnetle gözleri yaşararak hatırlanan ve de ilkelerini yürüdükleri yolda ışık olarak gören bir millet daha yok ...
Umarım bizim için zamanının en iyisini isteyen daha çok liderimiz yöneticimiz olur ...
Ve sayende yapabildiklerimle gurur duyuyorum
Yapabildiklerimizle gurur duyuyorum
İki kadın inşaat mühendisi kendi ülkelerinde eğitim görüp mesleklerini kendi ayakları üzerinde devam ettirmeye çalışıyor sırf bunun için bile Allah razı olsun senden Atam ...


9 Kasım 2016 Çarşamba

zaman parça parça



''


''

Parçalandım 
Ve her bir parçam ayrı yere bıraktım 

Birini açık denizlerin en derin yerine attım 
Kürek çektim, uzaklaştım, dönüp arkama bakmadım bile 

Birini yüksek dağların zirvesine çıkardım 
Hiç kimse kurtarmasın, kurda kuşa yem olsun diye 

Birini hiç unutmadığım o küçük şehirde bıraktım 
Dönemedim, kimbilir, belki dönsem de bulamazdım 

Önce savruldum yok oldum 
Sonra dinlendim duruldum 
Ve her giden parçam yerine 
Yenisini doğurdum 

Daha güçlü, daha sakin 
Daha mutlu, daha suskun 
Daha olgun, daha kırgın 
Daha yalnız, daha yorgun 

Birini tandık bir vişne ağacının dibine ektim 
Soramadım filizlendi mi, sürgün verdi mi 

Birini çok sevdiğim bir dostta unuttum 
istedim, geri vermedi, meğer benden pek haz etmezmiş 

Birini büyük bir aşk uğruna ateşlere attım 
Bilerek, isteyerek, ama asla pişman olmadım 
''



Sonra dinlenip duruluyorsunuz ve her giden parçanın yerine yenisi gelirmiş 

2002 yılında demiş bu sözleri Candan ablamız ve ben üniversiteye gidiyormuşum 
muhtemelen ikinci sınıf hayal meyal kasetini aldığımı anımsıyorum 
zaten 6 kasetim vardı hepi topu para verip aldığım 4 ü barış mançoya aitti daha param olsa muhtemelen bu sayı artardı ki mp3 çalarlar çıkıverdi 
kalmış ama bu albüm az sayıda kasedimin arasına girmiş 
o zaman tam anlayamamışım evet bağlamış ama gerçeği sis perdesi ardındaymış 
anlamı oluşmamış henüz zihnimde
 aradan 14 yıl geçmiş offff be ne çok yıl geçmiş 
yıllar ne çabuk da geçivermiş 
ve şimdi anlıyorum ne demek istediğini onlarca parçamı dağıtmış olduğumu teklifsizce ruhumdan parçaları insanlara verdiğimi 
ve bir çoğunun da gözlerimin önünde buruşturulup kuytularda bırakıldığını daha yeni yeni  anlıyorum 
açık denizlerim ,dağlarımın zirveleri ve de küçük şehirlerim var benim de ruhumdan parçaları emanet ettiğim 
ve halen emanet ediyorum bıkmadan usanmadan 
ne kalmış bana diye düşünmeden 
ya da en kalacak bana diye endişe etmeden 
bunu neden yapıyoruz ki
mantıklı değil sanki sonsuzmuş gibi ruhumuzu parça parça neden veriyoruz
ve neden de hep kıymeti bilmeyecek olanlara gidiyor ki bu parçalar
bazen acaba parçalar da kıymetsiz mi yani objektif bakabilmek gerekiyor olaya 
bir de bu açısı var işin evet parçalar benim ve benim gözümden çok kıymetliler 
belki de karşı tarafa çok da tınlar
yine empatik oldum di mi halbuki bencil pisliğin teki olacaktım 
yeni hayat felsefem bu olacaktı geldiğim noktaya bak ruhumun değerini sorguluyorum 
bugün güzel ruhlu bir arkadaşımla bir kaç dakika sohbet ettik evet telefonda 
nerdeyse tüm ruhu güzel ruhu ruhuma eş dostlarım uzaklarda zira biri hariç hepsi desek daha doğru olacak :) 
şu konuydu gündemimiz
ve verdiklerimizi geri alamayacağımız
verdiğin değer seninle alakalıdır çünkü o değerle ne yapacağı ise karşındaki kişiyle 
kendini bile değiştiremiyorken ki ben gördüm yıllardır aynı haltı yiyorum değişmiyorum vesselam karşındaki insandan değişmesini bekleyemezsin
eee nooolcak bol kepçeden dağıtılacak kadar kaldı mı sende derseniz
cık yok kardeşim kalmadı 
o yüzden artık kemerleri sıktım 
ama bu yalnızca duvar örmekle olmuyor yalnızlaştırıyor uzaklaştırıyor 
ve kemer sıkmış olmak dış ilişkileri etkilemiyor sanki bazen ruhuma ben de ulaşamıyorum 
o kadar tepkisiz hissediyorum ki bu ben miyim diyorum 
noluyoruz oğlum böyle miydi hayat
ya evet pembe gözlükleri galiba daha yirmili yaşların başında çıkarmıştım ama griden siyaha döndüğünü kaçırmışım görüşümün 
kendim adına üzücü 
diğerleri adına durum ne emin değilim döngünün neresinde kimin ne yaşadığına bakacak kadar empati kaldı mı bünyede ondan da emin değilim 
toz duman her yan 
belki de bloğu kapayıp kendimle söyleşilerime geri dönmeliyim ya da bakalım bakalım sizde ne serzenişler var :)

belki liste yapmalıyım verdiğim parçaları 
geriye dönüp dönüp geri istemeliyim 
geri verirler mi parçalarımı
 ya da uyar mı o parçalar yerlerine 

5 Kasım 2016 Cumartesi

Şehrin sokakları

Bir şehrin tüm sokakları aynı yere çıkar ,çıkmaz olanlar bile bilir misiniz?
Takarsınız müziği ve yürürsünüz ya hani aslında hedefsiz o an yapmanız gereken bir iş gitmeniz gereken bir yer ve söylemeniz gereken herhangi bir cümle yoktur sadece yürürsünüz ya
hah işte o an sokaklar sizi gönlünüze çıkarır...
gönlünüzde ne varsa işte oraya...


ama mutlu olmalı insan zaman kısa ve bitiyor her durumda...

4 Kasım 2016 Cuma

Bir ben var şurda biryerlerde ben bile zor yakalıyorum kendisini kim neden çaba göstersin ki bulmak için daha önemlisi kim neden çaba göstersin ki sevmwk için

posted from Bloggeroid

3 Kasım 2016 Perşembe

Azad kuşu

Anlamsızca tutunuyor insan
Farketmeden aslında yokluğu
Yüzünün senden döndüğünü farketmeden
Anlamsızca tutunuyor
Gönül sevilmek istiyor ya hani
Görmek istemiyor ki yokluğu
azad ediyorsun sonra
gönlüne hapsettiğin sevgiyi
Ve aslında hiç senin olmamış ki
Acıyı görüyorsun orda
Çünkü sen tutunuyordun sevgine
Ve kalıyor sevgin yetim
gidişiyle kolun kanadın kırılıyor
Sevdi gönül bir kere

posted from Bloggeroid

2 Kasım 2016 Çarşamba

az bi dursun köşede şarkısı


şuracıkta dursun bu 

esme deyince dursa ya RÜZGAR

dalgalar yine çok büyük
yüzme bilmem biliyor musun
 sudan bile korkarım hatta
ama yağmuru severim çok severim ki konumuz yağmur değil
bir de yağmur yağsa tam olurdu ya neyse
yağmursuz fırtına mı olur ama oluyor işte
savrulursun sert rüzgarda ama yağmur yok
çünkü yakıyor rüzgar kavuruyor çok sıcak
Esme desen durur mu rüzgar dağılır mı sis görür müsün yönünü
Esme desen ve dursa ya rüzgar