26 Nisan 2017 Çarşamba

sessiz serzeniş




Mutlak sessizlik diye bir şey yok sanırım şu hayatta
ama ona en yakın şey hayal kırıklığına uğradığınızdaki o ilk birkaç dakikadır sanırım 
hani çok çok büyük değildir beklentiniz olması imkanlar dahilindedir
ama o an olmadığı o ilk an 
yaşadığınız şaşkınlık 
hüzün 
hayal kırıklığı 
ve giderek artan bir geri çekiliş 
ruhun uzaklaşması 
işte o an bence ruhun hissedebileceği mutlak sessizlik anı olabilir
ve bazı hissiyatlar bunu daha da güçlü hale getirir

ve de çaresiz

hevesssiz

o an durma anıdır kalbin 
atma için o an bir sebep yokmuş gibi gelir 

ve işte bu dünyadaki olabilecek en güçlü mutlak sessizlik anı bence o andır ...


şu ara okuduğum çeşitli kitaplardan mıdır bilemiyorum değişik duygu yükleri daha fazla etkiliyor ruhumu ,
varlığını hissetmediğiniz aile direğinizin onlarca yıl sonra yokluk etkisi ağır geliyor bunu aşmaya çalışırken 
hesapsızca kıymet verdiğiniz başka insanların farklı bakış açıları ile sanki bir savunma duvarı örme zorunluluğunun size hissettirilmesi
yordu biraz ruhumu şu sıra

bahar yorgunluğu sanki böyle değildi gençken
yeteri kadar yaşlandım mı artık ruh kırılmaları için 
ruhum kırıldı 
hayır kalbim değil 
ve o kadar ağır oluyor ki bu 

bir yazı vardı yıllardır evli olan yaşlı bir çifte sormuşlar ki ;
uzun evliliğin sırrı nedir amca şimdi eşler bir kaç yıl evli kalıp boşanıyorlar diye;
 amca da demiş ki yavrum bizim zamanımızda kırılan şey tamir edilirdi çöpe atılmazdı 

çok etkili bir söz değil mi sizce de 

kırılan ruh nasıl tamir edilir ki 

öğrenmenin yaşı yok bunu da öğreneceğiz muhakkak 

ya da bu yolda tüketeceğiz ömrümüzü ...
ne de olsa biz de eski insanız kalmadı bizim nesilden çok fazla....



1 yorum: