Mutlak sessizlik diye bir şey yok sanırım şu hayatta
ama ona en yakın şey hayal kırıklığına uğradığınızdaki o ilk birkaç dakikadır sanırım
hani çok çok büyük değildir beklentiniz olması imkanlar dahilindedir
ama o an olmadığı o ilk an
yaşadığınız şaşkınlık
hüzün
hayal kırıklığı
ve giderek artan bir geri çekiliş
ruhun uzaklaşması
işte o an bence ruhun hissedebileceği mutlak sessizlik anı olabilir
ve bazı hissiyatlar bunu daha da güçlü hale getirir
ve de çaresiz
hevesssiz
o an durma anıdır kalbin
atma için o an bir sebep yokmuş gibi gelir
ve işte bu dünyadaki olabilecek en güçlü mutlak sessizlik anı bence o andır ...
şu ara okuduğum çeşitli kitaplardan mıdır bilemiyorum değişik duygu yükleri daha fazla etkiliyor ruhumu ,
varlığını hissetmediğiniz aile direğinizin onlarca yıl sonra yokluk etkisi ağır geliyor bunu aşmaya çalışırken
hesapsızca kıymet verdiğiniz başka insanların farklı bakış açıları ile sanki bir savunma duvarı örme zorunluluğunun size hissettirilmesi
yordu biraz ruhumu şu sıra
bahar yorgunluğu sanki böyle değildi gençken
yeteri kadar yaşlandım mı artık ruh kırılmaları için
ruhum kırıldı
hayır kalbim değil
ve o kadar ağır oluyor ki bu
bir yazı vardı yıllardır evli olan yaşlı bir çifte sormuşlar ki ;
uzun evliliğin sırrı nedir amca şimdi eşler bir kaç yıl evli kalıp boşanıyorlar diye;
amca da demiş ki yavrum bizim zamanımızda kırılan şey tamir edilirdi çöpe atılmazdı
çok etkili bir söz değil mi sizce de
kırılan ruh nasıl tamir edilir ki
öğrenmenin yaşı yok bunu da öğreneceğiz muhakkak
ya da bu yolda tüketeceğiz ömrümüzü ...
ne de olsa biz de eski insanız kalmadı bizim nesilden çok fazla....
umut herelde...bitmiyor..tükenmiyor..hep yeni baştan :(
YanıtlaSil