12 Kasım 2014 Çarşamba

Zaman

Ne çok takılıyorum bu kavrama ben bu aralar.
Geçenlerde işim düştü üniversiteye gittim, biraz yürüdüm istediğim kadar değil izin verildiği kadar şöyle bir gözlemliyor insan çevreyi ve sonuç mu ? Etraf çoluk çocuk kaynıyor gibiydi.
Mühendislik fakültesi kantininde oturdum bir çay içtim kendi okulumun kantinini yad ederek gerçi benim kantinim daha güzeldi müzik kutumun yanındaki masa daha keyifliydi :)
Etrafa bakarken aklıma lisede; üniversite için tonlarca kitap çözerken soru bankalarının peşi sıra koştururkenki günlerim geldi ,üniversite tanıtım günlerine katıldığım zamanlar geldi ilk kez üniversitelilerle tanışmam geldi ,gözüme kocaman adamlar gibi görünüyorlardı.
Sonra ben üniversiteli olunca çevremdekiler normal arkadaşlarımdı .Şimdi o kantinde oturanlarsa çocuktu , hepsi birer çocuk.
Yaşlı hissettim hem de çok birine yol soracakken hitabet kısmında dilimin ucuna kadar geldi gençler şurası nerde diye sormak, sonra durdum noluyor yahuuu ?
ne oluyoruz?
nedir bu yaşlılık duygusu?
Elimden kayıp giden zaman korkusu?
yaşlılık değil korkum giden zamanda gözüm kalıyor yetmiyor sanki eksik yaşıyormuşum gibi hissediyorum ...
çok zor bir kavram şu zaman ...

8 Kasım 2014 Cumartesi

Sır

Sır dediğin nedir ki?
Biriyle paylaşırsın sırrını o kişiyle sırrın olur sonra başka bir insanla başka bir sırrını paylaşırsın.
Sırlar ağırdır ,yalnız taşımak zordur, paylaşırsın.
Yalnızca sende vardır bazı sırların paylaşmak hafifletmek istemezsin ve bazı sırlarını sen dahi bilmezsin.
Sırlar zordur oldukları yeri köreltirler çünki zamanla o tarafa bakmama refleksi gelişir insanda .
Bazen istemeden bir sırrın olur ne yapacağınj bilemezsin onunla bakmazsın ...

6 Kasım 2014 Perşembe

Bazen

Bazen sesini duymak bile iyi gelir ya hani çok uzaklarda olsa da
Bazen sadece gözlerine bakmak bile mutlu eder ya hani sözler olmasa da
Bazen gülümseme hayaline gururunu kenara bırakırsın ya hani hayal olsa da
Bazen sırf mutlu diye sen de gülümsersin ya hani senle olmasa da
Bazen gözlerini kapatır ve gidersin ya hani bir an için olsa da
Bazen sadece kalbin sever asla gerçek olmasa da...

20 Ekim 2014 Pazartesi

Paralel evrenlere selam olsun

Zihnimdeki seslerin susmasını istiyorum artık,susmalılar.
Paralel evrenlerin birinde ,aslında hiç tanışmadığım birileriyle,aslında hiç sahip olmadığım birşeyler yüzünden atışmaktan yoruldum.nasıl fuzuli bir enerji kaybıdır bu.
Ve nasıl beyhude bir çabadır benim paralellerimde.
Sanırım benim beklemediğim anlarda beklemediğim kişilerden kaynaklanan stresi bertaraf etme yöntemim bu ;zihnimi paralel evrenlere göndermek.
Birileri portal açabilene kadar yalnızca zihnimi gönderebilmekle yetinmem gerek.
Ortadaki tek tuhaflık bence zihnimi paralel evrenlere göndermem değil gönderdiğim paralel evrenlerde atışmam yani sonsuz seçenek içinden huzurlu bir seçime odaklananıyor beynim muhakkak hır çıkarcak ,)
Gözlükleri takmadan yürüdüğümde mesela paralel bir evrende gibiyim kafamı kaldırıp baktığımda yanımdan geçenler insana benzemiyor ki benzeyecek kadar yakına gelenleri ben tanımıyorum ..
Hayat çok eğlenceli...

22 Eylül 2014 Pazartesi

Unutuyorum bazen

Sanki üniversite bitince durmuş gibi zaman geriye dönük baktığımda on yıl olmamış sanki ,evleneli yedi yıl olmamış sanki ve ben sanki halaaa o 22 yaşında mezun olan şaşkın mühendisim.
Yılları saçlarımın beyazında farkediyorun genellikle aynaya bakmadığımda o yılları kimse yükleyemez bana...beyazlarımla bu yüzden barışık değilim belki de...
Ama sindiremedim onca zamanı onca kayıp insanı ben insan kaybetmeyi sevmezdim.
Dostlarım için yapmayacağım şey onları mutlu etmek için düzenlemeyeceğim süpriz olmazdı iyi organize ederdim şahsen.
Şimdiki bencil ruhumda görüyorum geçen yılları zaman çentikler bırakmış her geçen gün daha da bencilleştiren...
Dost biriktirmek hobi gibi birşeydi bende ve de küçük detaylar ...
Yıllar çok hızlı geçmiş ... çok hızlı...

9 Eylül 2014 Salı

Gayrı

İçinde ne saklı kim bilir senden gayrı...
Ruhunu kim hisseder sevenden gayrı...
Kim ağlar seninle gözlerimden gayrı...

30 Ağustos 2014 Cumartesi

Daha çok gülümse

Dün gece seni gördüüüm yine bembeyaz bir yağmur içiiinde bir rüya değil sanki doluyordun gözlerime
Böyle değildi muhtemelen şarkının sözleri ama şu an içimden böyle uydurmak geçti
İyi değilim iyi hissetmiyorum ve daha çok gülümsüyorum biraz daha çok hergün iyi hissetmediğim her an daha çok gülümsüyorum gülümsediğim anlar yardım çağrıları belki hıckırıklar kendi kulaklarımı bile tıkadığım çağrılar.
Farklı kitaplar okumam gerek yine zihnimi durduran çok fazla kitaba ihtiyacım var hiç bir edebi değeri olmayan.
Belki de roar a geri dönmeliyim seri gayet yeterli idi bu ruh halim için...

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Huzur

Sessizlik huzur mudur?
Değil ben hissediyorum huzur değil sessizlik
Bütün gün şurdan kalkmasam heykel kent meydanı dolansa bu ipekböcüğü ve ben yalnızca düşünsem
Uyumasam kıpırdamasam öylece boş boş baksam dışardaki insanlara ve acaba nereye neden gidiyorlar diye düşünsem
Gitmek gerekir mi diye düşünsem
kalmak önemli mi diye düşünsem
Kendime hiç bakmasam yalnızca dışardaki yabancıları düşünsemhayatıma belki de hiç dokunmayacak olan yabancıları düşünsem
Ve sadece otursam burda öylece...

14 Ağustos 2014 Perşembe

İstemek yetmiyor

Çok istediğimde olmuyor
çok heves ettiğimde
fazla ince eleyip sık dokuduğumda olmuyor
İşle ilgili iki kere aynı hevese kapıldım olmadı şimdi üçüncü var heyecan yapmıcam olursa olur napalım
Ve dahi sürsürü istek çoook istediğimde olmuyor...

13 Ağustos 2014 Çarşamba

S B Y

Sıkıldım aynı yerde dönmekten
Boğuldum aynı yorumlardan
Yoruldum bir damla huzurun pamuk ipliğine bağlı oluşundan...

9 Ağustos 2014 Cumartesi

Cumhurumun Başkanı

Oy vermek benim herşeyden önce OĞLUMA borcum!
Kimsenin ideolojisi , inancı  umrumda bile değil!

Oğlum için ne hayal ediyorsam ,sahip olmasını tasarladığım her şey için

Almasını istediğim eğitimi ki benim zamanımdaki idealist öğretmenler yok artık!

Sahip olması muhtemel meslekler ki her mahallede bir üniversite olmasından tiksiniyorum!

Yaşam kalitesi  ki bir tablete bağımlı, vurdumduymaz, cahil morondansa sokaklarda top oynamalı!

Siz ne için yaşıyorsunuz?
Hala kendim için yapmak istediklerim ulaşmak istediğim hedeflerim var AMMA bir yıldır kocaman bir çabam daha var !
Oğlum benden daha iyi şeylere sahip olsun
Bu da tarih kitabı verileri arasına milli eğitim bakanlarını sıralayıp ezberleten zihniyetle olmaz!
Daha devamı geliyor cahilleştirme, başkalaştırma ve yozlaştırma çalışmalarının


UMURSAYIN ve OY VERİN!

İLERİYİ GÖRÜN ve OY  VERİN!

GELECEĞE BORCUNUZ için OY VERİN!

Hakkımızda hayırlısı olsun!

6 Ağustos 2014 Çarşamba

Sebepsiz

Saçma sapan
sebepsizce
geri dönülemez bir biçimde
ve de aniden
mutlu hissediyorum ya la
valla bak hakkımızda hayırlısı olsun :)

:)

Merak eden kendine yönelsin...

Bir çok dönemeciyle şu an kendi tercihlerimi yaşıyorum.
Çok çok dönemeci kendim atladım, kendim kabul ettim, kendim görmezden geldim.
Tercih meselesi derim hep insan hep kendi tercihlerini yaşar çok şükür aksi olcak kadar zayıf karakterli değiliz de hani paralel evren var ya...
Bazen insanın zihni kaçıyor paralele bir bakış bir söz bir pişmanlık veya bir keşkeye bakıyor bu kaçış...
Gidemeyeceğini bildiğin halde göremeyeceğini bildiğin halde zihin tercihleri değiştirip sonuçlara bakıyor.
Sonuç itibariyle bazı şeylerde yalnızca senin tercihin değildir önemli olan ikinci üçüncü hatta dördüncü bir kişi vardır dönemeçte tercihte bulunan.
Yapmadıklarımdan ötürü pişman olacağıma yaptıklarımdan ötürü yaşarım o pişmanlığı düsturum hep bu olmuştur fakat bazen hakkaten paralelleri tarıyorum insanı sakinleştiren bir aktivite :))
Ve bulunduğun yere şükrediyorsan ah iyi ki bu evrendeyim diyorsan mesele yok iş ki bunu söyleyebilmek...
Paralel evrenlerime selam olsun ama özellikle bir tanesine :) özlemişim hem de fena bu paraleli :))
Sevgiler saygılar :)

31 Temmuz 2014 Perşembe

Çok yorucu oluyor tatil bitişleri

Bir süre tüm streslerden en azından büyük çoğunluğundan uzaklaşmış olmak insanı canşandırıyor fakat bıraktığım yerde ne bulacağım acaba düşüncesi insana tüm o stresi yeniden yüklüyor...
Fevri davranmamaya dair vermiş olduğum tüm kararlar anlık değişimlere bağlı çok değişkenli ruh halimle zor zamanlar bekliyor bizi hakkımızda hayırlısı dielim :))

Ama dinlenmek çok güzeldi beaaa :))

22 Temmuz 2014 Salı

Özledim

Özledim memleketimin sessiz havasını
özledim sisli serin havasını
Özledim bir güne sığan dört mevsimini
Özledim ıslak çimenlerde yalınayak yürümeyi
Özledim yeni kesilmiş çimlere uzanıp gözlerimi kapatmayı
Özledim yüksek dağlarını yürüyerek aşmayı
Özledim...

20 Temmuz 2014 Pazar

Tercihler ve tesadüfler

Bir tanım daha kondurdum hayat a
Hayat tercihler ve tesadüfler arasında geçen zaman dilimidir....
Bana saçma sapan gelen aslında hakkaten saçma sapan olan kaderci bir zihniyet var çevremde
kaderim buymuş
Alnıma bu yazılmış
Bu saatten sonra yapacak bişey yok
Allahın takdiri böyleymiş
Ve daha birsürü türevi
Tabii ki Allah biliyor akıbetimizi yolumuzu ve sonumuzu ama bu yalnızca senin sınavın ve tercihlerinle yönlendiriyorsun hayatını
O okulu okuman senin tercihin, o işte çalışman senin tercihin sen vardiyalarını bilerek seninle evlenen eşinin tercihisin
Yürüdüğün yol her sapağında sana bakıyor tercihler senin sonucunda sen yanacaksın zira başkası değil
Gitmek senin tercihin kalmak senin tercihin her yol ayrımı başka ayrımlara gebe son nefesine kadar tercihler senin
Farketmek gerek keşke herkes farkedebilse mutluluğun huzurun temelinde tercihlerine sahip çıkabilmek var bence..
Bir de tesadüfler tabii tesadüftür tanışman biriyle o an, zaman tamamen tesadüftür ve geçer hayat...
Tesadüflere sonra gelicem yine çok tesadüf var mutlu kılan ve dahi mutsuzluk getiren...

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Dünyaları ayıramayınca

Elimden geldiğince iş ve evi ayırmaya yansıtmamaya etkilendirmemeye çalışıyorum fakat dün çok feneyadı ve bundan evim özellikle oğlumla geçirdiğim vakit etkilendi bundan dolayı iki kat kızgınım dünkü O. Ç ye...

Radye temele üst gönye neden koymuşum bugüne kadar yokmuş ben mi icat etmişim daha önce hiç görmemiş sanki senin cehaletinden ben sorumluyul embesil on yıl olcak nerdeyse statik proje yapıyorum bu işin olması gerekeni bu götün yiyorsa koyma projemdeki donatıları uygulamada!
Telefonda azarlıyor bir de bundan sonra onun projelerine koymayacakmışım gönye oldu beyzade imzayı sen atcaksan neden olmasın. Benden önce mimarın yanında statik öğrenmiş program operatörünün projeleri işine geliyordu tabi Allaha emanet proje bu kafayla yapılan uygulama oh sen sağ ben selamet.
Bir de patronu arayayım ben diyor embesil geri adım mı atcam sanıyorsun beyinsiz aradın da noldu oturdun gönyelere .
Ne sidiği yarıştırıyorsun ki salak!
Sana pabuç bırakcam sanki çıkarım işten bir güzel de mahkemeye veririm seni eğlenirim hiç yoktan inşaatın denetlenmesi için sürekli bayındırlığa şikayet ederim eminim ki bütün iş güvenliği önlemlerin de tamdır!
Ve emiinim ki o projede tadilata ihtiyaç olacak kafana göre değişiklik yapmadan duramaz senin egon o tadilat için köpek gibi kapıma geleceksin haberin yok embesil!
İnsanları kızdırmadan önce düşünmeyi öğrenirsin belki ha!
Sonuç mu bir gerzek o. Ç yüzünden sahip olunan kocaman bir baş ağrısı ve de verimsiz geçen oğlumun saatleri...
Ama ben kindarım yapılanı unutmam detayları unutmamak adına buraya kaydettim!

14 Temmuz 2014 Pazartesi

Yıl

Yıl dediğin eskiden daha mı uzundu sanki
Kocaman bir yıl geçmiş ve aslında ne çok şeyler olup ne kadar hızlı ilerlemiş zaman
Bu bir yılda yaşadıklarım bir ömür olur kimilerinin ömrü boyunca ancak yaşayacakları şeyler
İyi kötü çirkin ama mükemmel bir yıl
Benim oğlum kocaman oldu :) vee mutlu bir yıl...

posted from Bloggeroid

11 Temmuz 2014 Cuma

Mırıldanmak

Yalnızken mırıldanırım bazen hayır hayır kendi kendime konuşmuyorum hiç cevap vermedim en azından şimdiye kadar :)
İkinci bir kişiye mırıldanırım çoğu zaman ama orda olmaz hiöbir zaman
Sorduklarım onun söyleyebilecekleri kocaman kocaman diyaloglar gelişir sonra ben sorduklarımı yüksek sesle dile getirmekten vazgeçerim insan cevabını bildiği sorular sormamalı değil mi vakit kaybından başka nedir ki bunu yapmak
Bazen mırıldanırken yakalarım kendimi aynı soruları sanki farklı cevapları umarak
Umduğum cevaplar gelmez çünkü ben hep olumsuza odaklıyımdır hep en kötü senaryoyu yazarım çok azı iyi çıkmıştır tahminlerimin aksine ve mutlu anlardı onlar bazı tarihler mesela
İnat ve ısrarla aldığım bir öpücük olumsuz kurduğum onca senaryoyu yıkmaya yeter sonra mı sonrası yok o an biter ve ben senaryolarımla başbaşa kalırım
Belki paralelde işler farklı yürüyordur ve belki orda daha çok an vardır bende tamam diğer bende olsun o mutluysa ben de olabilirim demek değil midir ki bu :))

posted from Bloggeroid

10 Temmuz 2014 Perşembe

Saklanamazsın

Kaçıyorum biliyorum peşimsıra geliyor hissediyorum
Ara sokaklar karanlık henüz güneş doğmamış belki doğmayacak da bugün kaçmalıyım
Yüksek bir yer, bakın etrafına bakın yüksek bir yer bulmalıyım
Peşimde ayak seslerini duyabiliyorum ve nefes sesimi koş daha hızlı
İşte ilerde yüksek bir bina hızlan önemli değil nefessiz kalmak koş en yükseğe çıkmalıyım peşimsıra hızlandı hissediyorum
Adımları sıklaştı o da biliyor elinden kurtuluşum o binadan olacak
Merdivenler bir sürü basamak yoruldum artık ayaklarım ilerlemiyor ama duramam ellerini görüyorum alt katlardan birinde trabzana tutunarak gelmeye devam ediyor asla peşimi bırakmayacak
Daha hızlı son adımlar sonrası kolay özgürlük çok rahat olacak son basamaklar hadi devam et geliyor
Ve gün yüzü güneş hala doğmamış halbuki saatlerdir merdiven tırmanıyor gibiyim nefes alamıyorum artık sürünerek de olsa kenara gitmeliyim özgürlük çok yakın biliyor kurtuluşa yaklaştığımı o da hızlandı çok yakın ayak sesleri
İşte kenar son bir adım hadi ayaklarım sonra size ihtiyacım kalmayacak dinlenebilirsiniz
Ve işte beni gördü gözlerime bakıyor ama hayır o da biliyor yetişemeyeceğini artık özgürüm ve kenardan bırak kendini rüzgara bedenim işte özgürlük gelsin rüzgarla son bir umut ardımdan koşuyor ama artık çok geç uçabiliyorum ve o orda kalmak zorunda güneş doğuyor gün aydınlık artık özgürüm istediğim yere gidebilirim acele etmeden yorulmadan
Korkmadan ,ayak seslerini dinlemem gerekmiyor artık sadece rüzgar var ve özgürlük
Ey özgürlük
Uçmak mükemmel bir duygu rüyada olsa bile :))
posted from Bloggeroid

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Paralel e özlem

Herşeyin mümkün olduğu paralel evrenimi özledim
Düşünmenin yasak hissetmenin serbest olduğu
Mutlu anlar hayal ettiğim
Mutlu anlar üzerinde tuttuğum paralelimi istiyorum
Zaman yok zaman yetmiyor
Koşturmacayla bitiyor ömür
Oraya ,buraya ,ona , buna lazımlar ve gerekiyorlar ile
Paralelde geçecek yarım saati özledim zamaaaan zamaaaan!

posted from Bloggeroid

8 Temmuz 2014 Salı

Nefret

Basit bir kelime ya da hareketle önüne tüm birikmişlikleri toplayıp çığ gibi büyüyebilen çok tehlikeli bir duygudur ki insanı cinnete sürükleyebilen...

posted from Bloggeroid

5 Temmuz 2014 Cumartesi

Gerçekler

Bazen cidden merak ediyorum gerçeği ama cidden...
Bazen insanoğlunun en büyük eksiğinin merhamet değil düşünce okuyamamak olduğuna inanıyorum...
Bazen okuyabilseydik düşünceleri nasıl düz olurdu dünya diyorum...
Düz bir dünya ne getirirdi bilemiyorum ama bazen düşünce okuyabilmek bi çok hengameyi çözerdi sanki
Düşünce terbiyesinde ustalaşırdık mesala onları süzgeçten geçirmek yerine
Ya da düşündüğümüz gibi yaşardık zaten ve sade olurdu hayat
Düşünceleri okumak tereddütleri kaldırırdı bence ortadan ..
Varsa vardır birşey yoksa da yok acaba nın umuduyla ya da mutsuzluğuyla dolmazdı zihin.
Acaba çok kötü bir başlangıç bence.
Acaba ile başlayan şeylerden hep ürkmüşümdür...
Hayat zor hem de çok biryerlerden sadeleşse huzur dolar mı acabalar. ,acaba?

posted from Bloggeroid

3 Temmuz 2014 Perşembe

Sıradan şeyler konuşalım

Dostla saatlerce yapılan sohbetleri özledim.
Sabaha kadar kainatın derinliklerinden zaman kuramına kadar paralel dünyalardan her türlü varlığa kadar gizemler üzerinde saçma sapan konuşmaları özledim :)
Çocukluğum güzeldi ama çocukluğuma dönmek istemezdim :)
Gençliğimi hiç var saymıyorum bile ama üniversite çok eğlenceliydi yeniden radyoda olmak isterdim.
O keyfi yaşamak isterdim ...
Şu an da güzel şükretmek gerek kaybolup gitmek istediğim bazen kaybolduğum şuan larım da oldu şükür şu an iyi ama daha iyi de olabilirdi hani...
Hhep daha iyiye olan tutkum sebep zaten bilmiyor değilim.
Bilmese insan istemez bilmese insan sevmez ve bilmeseydi insan özlemezdi ...
Bazen bilmek işkenceden beter olabiliyor..
Cehalet değerli kaybetmemek gerek :)

posted from Bloggeroid

2 Temmuz 2014 Çarşamba

Zamansız kayıp

Kendimi özledim...
Bencil,ben merkezci,kontrol delisiyim evet öyleyim insanın kendini tanıması gerek bir yaştan sonra artık.
Ve empati kadar sevmediğim ama sere yerleşmiş olarak iyi özelliklerini sen anlatma bırak başkaları söylesin öğretisiyle iyiliklerimden bahsetmem malik bilmezse halik bilir :)
Zaten aslen bencilim sevdiklerimi kıskanırım zamanını enerjisini kıskanırım .
kendimi özledim bir tenhada rastlarsam seveceğim kendimi ve de şımartacağım kıymetini biliyorum sen bana lazımsın diyeceğim.
Zaman çok çabuk ve bensiz geçmeye başladı hüzünleniyorum buna hem de ziyadesiyle.
Bensiz olan kalbim,bensiz kalan zihnim,bensiz kalan bedenime üzülüyorum rüzgarda salınan yaprak misali salınıyor hayatta gerekenden bir tık fazlası yok.
Gereken neyse onu yaşıyor halbuki ben olsaydım her an için savaşırdım.
Belki savaşçı yı okumamalıydım...
Mutlu olmak için savaşmak yorucu fazlasıyla, rölantiye alıp salınmaksa en kolayı..
Ama pişmanlık verici zaman bir daha geri gelmeyecek mutlu olma şansı da geri gelmeyecek ...

posted from Bloggeroid

1 Temmuz 2014 Salı

Sessizlik

Sessizlik huzur gibi algılansa da çoğu zaman aslında çok ciddi huzursuzluk kaynağıdır bence.
İnsan sessiz kaldığında yalnızdır çoğunlukla ve bu noktada huzursuz edici düşüncelerden kurtulma şansı çok nadirdir ki yalnız değilse ve yine de sessizse ayrı bir huzursuzdur dünya.
Aslında dünyanın sorunu yok değil mi kendi huzursuzluğumuzu taşıyoruz ardımızsıra.
Kendi kabusu olması insanın nasıl da ironiktir.
Huzur tehlikeli bir istek bence
Huzur istiyorum dendiği noktada sorgulanan o kadar çok şey dökülür ki ortaya kuytularda kalmış fırtına başlatır huzur isteği ve büyük bir huzursuzluk kaosu...
Huzur çok zor bir arzu...
posted from Bloggeroid

30 Haziran 2014 Pazartesi

When im wiser and im older

Daha yaşlı ve bilge olduğumda kendimi bulacağım ...
Güzel sözler...
Bazen sadece ritmi yüzünden bazen ise sözleri yüzünden takılıyorum şarkılara, belirli durumlarda takılıp kalıyor melodiler.
Güzel anılara kitlenenler favorilerim,çalındığında izole edemiyorsam mekan terkettircek kadar etkileyenler var hala kuytularda.
Hayat onlarla güzel aslında :)
Nasıl pozitif günümdeysem :) bi abimle fındık toplarken yaptığımız düet geldi aklıma :( hüzünlü bir hatırlayış bu belki rahmetli gerçekten abim olsaydının canlı örneğiydi ...
Bugün onu hatırlamak garip hissettiriyor yaşlı hissettiriyor ama kafa bulduğu kadar oldum kendi projelerimi yapabiliyorum onun aksine :(
Anısına
Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınır da halimi görmez...

Gün güzel hayatımda artı birleri olanları düşüneceğim ...
posted from Bloggeroid

28 Haziran 2014 Cumartesi

Dilin ucuna kadar gelir ve söylenemez ya

İşte öyle bir şey hayat
Zor değil aslında isteklerimiz zorlaştırıyor
Söyleyemediklerimin üzüntüsüyle iki damla yaş dökebilseydim akıp giderdiler
Ağlayamıyorum çook uzun zamandır
Bir bünye bu kadar gözyaşını nerde saklar
Benim ganitaya ,kayalıklara çarpan dalgalara ve o dalgaları getiren sert rüzgarlara ihtiyacım var...
Eskiden kolaydı ağlamak ağlayıp nefes almak şimdi gözyaşları birikmiş doğru noktaya dokunulduğu anda akmak üzere pusuda...
Bir şarkı var aklımda sözleri kayıp kaç zamandır dilimdeee sakın söyleme...

posted from Bloggeroid

26 Haziran 2014 Perşembe

Sıkıcı

Israrla değersiz hissetmek azim işidir sanırım.
Azimli insan olmak zordur
Hele ki değersiz hissettiğinizi farkedip sebebi farkedip ses çıkarmıyorsanız daha bir azimlisinizdir.
azim de ısrar etmek takdire şayandır.
Sevilmiyorsanız sevilmiyorsunuzdur
Yolculuk nere hemşerim diye sorsa keşke biri geminin kaptanına rotayı bilirdik en azından.
İyiyim yine bu akşam içmeden sarhoş misali
Ve iyiyim yine bu akşam unutulmuş mısra misali

Hani şarkıdaki gibi
"Biir şarkı var aklımda sözleri kayıp..."
Devamını bilen beri gelsin...

posted from Bloggeroid

22 Haziran 2014 Pazar

Parçalandım...

Parçalandım ve her bir parçamı ayrı yere bıraktım...
Şuraya bir benden on paralelden üç beş çevreden yazıp stres atıyordum ya iki satırla şuan benleri yazsam atamayacağım kadar stresim var üzerimde...
Kızgınlık değil kırgınlık değil ama bıkkınlık garanti içimde baskın olan duyguda...
Tek sıkıntım oğlum iyi olsun o nasıl iyi olur vee ben neden birşey yapamıyorum iyi olması için...
Empati öğretilmez demişti yakın zamanda bir arkadaşım içinde yoksa empati yapamazsın diye içimdeki empati gücünü dağıtıyorum fakiri fukarası varsa tamamını hibeler arasına koydum Allah rızası için alın gidin.
Gözü olanın gözü çıksın .
Gönlü olanım gönlü çıksın.
Bana değersiz hissettirenin canı cıksın...
Üzgünüm paralel evren ama parça pinçiklerimi eziyorsun.
Keşke hakkaten paralel evren olsa ve hakkaten paralelde olaylar farklı gelişse keşke bu kadar parçam olmasa keşke uyusam keşke ...keşke...keşke...
Keşkesiz yaşamak ne kadar boşa geçirilmiş bir zaman dilimi lan o kitabı okuduğum saatler...

posted from Bloggeroid

17 Haziran 2014 Salı

Kıskanmak uç nokta

Dipdir kıskanmak battığın karanlığıkların en dibi
Kıskanmamalısın senin olmayanı
Olmıycak olan kalbi
Senin için atmayacak olan yüreği
Sana sarılmayacak olan elleri
Kıskanmayacaksın kimseyi...
Kıskanmak kötüdür ,çok kızarsın yaptığına yapıyor olduğuna ,yapabilecek olduğuna
Kıskandığın için kendine de kızarsın hayır orda değildi çünki bıraktığın sevgi ve orda değil sana duyulan sevgi.

posted from Bloggeroid

16 Haziran 2014 Pazartesi

Hayat çok basit ki aslında

Sen mutlu ol!

posted from Bloggeroid

Adaptasyon

Küçük canlar yeni durumlara daha kolay adapte olur di mi ?
Mideme gien kramplar tamamen benim hüsnü kuruntum di mi?
Aslında durumda kötü hiç bir yan yok di mi?
Aslında ben büyütüyorum olayı di mi?

Peki o zaman ben koduğumun otobüs durağında oturmuş ne halt yemeye ağlıyorum....

posted from Bloggeroid

13 Haziran 2014 Cuma

Zaman

Çok tehlikeli bir kavram bence zaman insanlarda çok tehlikeli sonuçlara sebep oluyor.
Zaman geçer farketmezsin bakmışsın sevmişsin hem de dalmışsın derinlere
Zaman geçer bakmışsın koyduğun sevgi yerinde değil
Zaman geçer bakmışsın yaşlanmışsın ama hala bir geleceğe dair hayallerin vardır
Zamana ihtiyaç duyarsın hep hayallerin vardır hep bir sonraki dilim için sebebin
Zaman geçer bakarsın sağına soluna birşeyler alınıp götürülmüş
Zaman geçer bakınırsın sağına soluna tanımadığın farketmeden etrafına yerleşmiş hayat dişlilerine bağlanmış yeni çarklar var senle birlikte hareket eden
Zaman geçer kırılırsın, kırıklar canını yakar
Zaman geçer parçaları atarsın yenilerini büyütmeye çalışırsın kırılanların yerine
Zaman geçer insanları tanırsın kırıldığına değmeyen
Zaman geçer sınırlarını yükseltirsin
Zaman geçer biriktirmeyi bırakırsın elindeki dostlar yeterli görünür gözüne
Zaman geçer sevgini sorgularsın sınırları olan sevgi mi olurmuş
Zaman geçer ve sen yine seversin kendi sınırlarından kaçıp kırılacağını bile bile
Zaman geçer yeni dişlilerle hayat daha sağlam döner, sen seversin...
posted from Bloggeroid

12 Haziran 2014 Perşembe

Yol

Küçükken babaannemle bilmece oyunu oynardık ,babaannemde bilmeceler ve maniler tükenmezdi.yarısı türkçe yarısı rumca maniler,cevabı bulmakta zorluk çektiğim maniler.bu saçma sapan düşünce sistemimin temelleri muhtemelen o dönem atılmıştır :)
Bende halamdan alıp babaanneme satmaya çalıştıklarım dışında pek yoktu sonra uydurmaya başladım,bilmece uydurmak zor iştir :)
Biri hala aklımda:gittiğin her yerde var ya küçük ille de büyük
Bilin bakalım :)
Bu bilmece merakı insanın başına sarıldı mı iş açar uyarayım ortaokulda şehir kütüphanesinde ne kadar bilmece kitabı varsa okumuştum ama o yıllardan sonra daha oynamadık babaannemle
Bilmecelere dalmak hayatı zorlaştırır her cümlede farklı anlamlar göndermeler ararsınız ve ne yazık ki bunu istem dışı yaparsınız.bu çoğunlukla iyidir ama kötü olduğu zamanlar daha çok etkiler.
Hayatta herşey tek olmalı bence,sadece bir anlamı olmalı cümlelerin.bir kere sevmeli insan bir kere aşık olmalı bir kere pişman olmalı ve sonra bir kere ölmeli...
Bir kere gerçekten görebilseydim...
Yazıyı okudum ve sonra başlığı yine yürüyorum ve karmakarışık cümleler kuruyorum hayatı böyle görüyorum...

posted from Bloggeroid

11 Haziran 2014 Çarşamba

Neden ki?

Neden şimdi? Daha önce neden yapamadım ki?
Tam olarak ne oluyor bir dur düşün be zihin neler oluyor bak çevrene.
Dur ve nefes al düzgün düşünmeye çaba göster en azından.
Kendini mi sınıyorsun sınırlarını mı keşfediyorsun nereye kadar?
Bilmiyor musun? peki ne bekliyorsun?
Süpriz mi ?evet...
Güzel mi ? Evet...
Mutlu musun hayır
Mutsuz musun hayır
Sen bi düşün bir toparla etrafı bak bi sağına soluna neler oluyor diye...
O aklıma gelen yazıyı da bulayım en iyisi zihni meşgul edıp durmasın...

posted from Bloggeroid

8 Haziran 2014 Pazar

Bir dostumu kaybettim ha?!

Demek bir dostu kaybettim ben ha?
Ama ben bilirim ki dost dediğin kaybedilmez ben kaybedilene nasıl dost diyeyim ki?
Demek ki aslında hiç dost olmamış o .
Demek ki ben insanları zannettiğim derecede iyi tanıma becerisine sahip değilim.
Demek ki hep verdiğinde sana gülümseyen ,ben bu noktada veremem dediğinde sırtını dönebilirmiş.
demek ki hep verecek salaklığı yapmamak sana insanların gerçek yüzlerini gösterebilirmiş başını kaçırmaya çalışsan da hayat bunu gözlerine sokarmış...
Demek ki aslında dost değilmiş.
Demek ki zaten sahip olmamışsan asla kaybedilen değersizmiş.
Demek ki üzülmüyorsan gidene kalbin zaten sahiplenmemiş.
Demek ki kalbine güvenmek her zaman kötü birşey değilmiş.
Demek ki sen dürüst olduğunda seni sevmeyeni umursamamak çok huzur getiren bir suyguymuş.
Demek ki bu kadar düşünce ayırıp zamanımı vakfettiğime göre ben sıfır noktasında insanlara çok fazla öndeğer yüklemesi yapıyormuşum bundan vazgeçmem gerek artık.
Nasıl bir paralel evrenim var ise orada artık ne kadar koca yürekli isem sevip sevip duruyorum insanları halbuki ne gerek var? nasıl sadistçe heyecan anlayışım var benim böyle yaaa.
Ve neden illa dost biriktirmeye çalışıyorum ki nasıl psikopatça bir ihtiyaçtır bu olmasın yeni dostlarım nolur ki insanlara potansiyel ömür dostu gözüyle neden bakıyorum ki sanki?
Ben insanlarda zenginliği huzuru mutluluğu dostluğu biriktirme huyunu nerde kaptım yaaa bir tedavisi vardır kesin.
Bulunur tabii ki her kımız zararlısına bir tedavi olduğu gibi buna da bir tedavi vardır muhakkak.
Sevilir sevilir bir güzel sevilir :))
Bu türkü coştu yine zihnimde :)) haydi hayırlısı olaun hakkımızda yaş muhasebem de devam ediyor eksi biiir dost haneye yazıldı :))

posted from Bloggeroid

7 Haziran 2014 Cumartesi

Doğumgünü sorunsalı

Naptım şimdi ben büyüdüm mü yani?
Yoo hiç de öğle hissetmiyorum 32 nin olgunluğuna mı eriştim yani ben.
Daha sakin miyim düne göre ya da daha sorumlu?
Belki daha sorunlu bak burası kesin üzerinde kafa yoracağım şeyler birikiyor bir köşedee ve ben tozlu raflara bir göz atıyorum bu yıl neler var hatırlanası şeyler arasına koyacağım.
Bu yıl bana ne kattı oğlum hariç o hiç bir kategoriye girmiyor o ayrı bir evren artık benim hayatımda kıyaslanmayacak değerlendirilmeyecek bir konumu var :)
Peki ben bu yıl ile ne kazandım ne kaybettim?
Yıl başlarında yapıyor di mi bunu muhasebeciler eh bu da benim yılbaşım :)
Haydi artıları seçip yeni rafa yerleştirelim ve önüne de 31 yazsın bakalım bu yıl geç kaldım muhasebede aklım nerdeydiyse bir kaç gün düşünelim bakalım sorunsalımla beni başbaşa bırakın lütfen...

posted from Bloggeroid

Maskeler

Yapılması gerekenleri yaparız söylenmesi gerekenleri söyleriz kimiz biz ?
Güzel şey kendi olmak kendisi insan her an ne de güzel olurdu...

posted from Bloggeroid

6 Haziran 2014 Cuma

Yalan derken?

Susmak?
Çarpıtmak?
Kısmen ifade etmek?
Farklı bir şey söylemek?
Hayat siyah beyaz olaydı kolay olurdu değil mi ?
Olur muydu ?
Yalanın icadı filmindeki gibi olsaydı iyi mi olurdu bilemiyorum.
Bazen insan karşısındaki sussun istiyor.
Bazen sadece duymak istediklerimizi söylesin istiyor.
Bazen o kadar çok renk olsun istiyorum kiii her şey söylenmiş olsun hiçbir şey kalmasın kuytuda.
Bazen duymadığım şeyleri merak ediyorum, önemleri olduğundan değil, önem vereceğimden değil sadece susulmuş olmasının nedenini merak ediyor insan ve bu merak yüzünden konuşuyorum ben çok...
Bazen o kadar çok şey söylüyorum ki, o kadar çok detay, nereye varacağımı bilemiyorum .
O kadar çok doğru söylüyorum ki sanki doğruların hepsini söylemişim başka kalmamış gibi .
Tüm doğruları söylemeyip kendime saklamam yalan mı oluyor şimdi ?
Ben biliyorum tüm doğruları, bir de O biliyor, hep biliyor... başka kime söylememe gerek var ki?
O ve ben varsak sadece ve sadece benden sorumluysam daha kime doğrular verilmeli ki ?
Yalan derken ...


5 Haziran 2014 Perşembe

Seviyorum ben beni:)

İnsan önce kendisi sevmeli di mi kendisini başkalarından önce,kendisi layık bulmalı sevilmeye de ne kadar sevmeli?
İnsanın kendisini sevmesi bencillik olmasa gerek.
Sanki bencil olmak biraz daha farklı bişey.
En azından sevince insan kendisini ,gözleri kapayıp uykuya dalmadan önce gülümseyebiliyor zihninden geçenlere.
Tamam komik şeyler değil geçenler ama olmayacak şeyler ve her düşündüğüm olmayacak şeye gülümserim ben :))
Gözleri kapayıp göz kapaklarının önündeki siyah noktacıklar ışık bulutları tarafından yutulurken siz bunlara odaklanmaya çalışıyorsanız kendinizi sevmeniz hakkaten olumlu bu noktada zira bunu bilem kimse sevmez sizi :)
Manyak mısın lan neyden bahsediyorsun deyip sizi kale alınmaması gereken kişiler sınıfına sokuverirler arkadaş listelerinde :)
Ha bu çok mu umurunuzda olur orası size kalmışş :))

posted from Bloggeroid

4 Haziran 2014 Çarşamba

Papatyalarım lavantam ve mutluyum ki ben...

Sarmaşık güllerim teee trabzondan spariş ettiğim,papatyalarım uludağdan ,lavantam beşevlerden küçük bir yurdum kurdum.karalahanam nanem maydanozum fesleğenim psikopatca yeşertiyorum evin heryerini...
Mutlu ediyor insanı bir papatyanın selamı ya da lavantanın kokusu ...
Gerekli mi bu kişiye göre tabi değişir sonuçta bunlara da kıymetli vaktimizden ayırmak gerek.hani kendimize bile kalmıyor ya.
Hani 24 doluyor ve yettiremiyoruz ya ...
Hayat işte öyle birşey...
Saçma sapan bir gülümseme yapıştı ruhuma ve saçmalıyorum daha devam da ederdim bu kadar temiz hava ve bol oksijen zihin açıyor gerek yok...

posted from Bloggeroid

3 Haziran 2014 Salı

Venüs

Sizin hiç venüsünüz oldu mu?
En karanlık gecenize sabah yıldızı diye doğdu mu hiç?
Ve siz hiç sabah olmayacak diye düşündüğünüz anda müjdeledi mi size şafağı?
...
Aynı anlamı daha başka kaç cümlede vermeye çalışacağımdan korkup venüsü rahat bırakıyorum zihin yorgun olunca ama kelimeler durmayınca birbirlerine yetişemiyorlar ve anlamı bulmak zorlaşıyor.ifade edemediğimi düşünüp dönüp duruyorum aynı düşünce etrafında.söylemek istediğim şeyi söyleyemedim kaldı ve birikintiler insana engel oluyor.
Ne çok birikmişlik var bi bakınmak gerek sağa sola yüklerden kurtulmak gerek.
Hafif olmalı ki insan hızlı yol alsın di mi ama ...
Ahh venüs ahhh dağıttın beni gece gece...

posted from Bloggeroid

2 Haziran 2014 Pazartesi

Kalan olmak mı iyiydi giden mi olunsaydı?

Bu aklımdan ilk geçtiğinde lise bitmi üniversite sonuçlarımız belli olmuştu ben şehrimdeki okula yerleşmiştim en çok sevdiğim arkadaşımsa çok uzak bir şehre birbirimiz için sevindik çok mutlu olduk.terminale uğurlamaya gittim ulusoyu seviyor onlar,ulusoydu otobüsü uzak şehre gidiyordu son ana kadar yanyanaydın sonra bindi yerleşti otobüsüne ve otobüs ayrıldı perondan gözlerim yaşlandı.insan tam idrak edemese de bir dönemin bitişini hissediyor kalp ağladım ama yürüdüm de güle güle diyebileceğim el sallayabileceğim bir nokta daha vardı ve yürüdüm gülücüklerle el salladım giden dostuma ben kaldım terminalde.
Sonra yine aynı terminalden aynı perondan ve o ikinci noktadan birkaç dostumu daha uğurladım yıllar içinde sevgili uğurladım ben hep ordaydım ,hep kaldım.
Bir kere giden olmak istedim ve gittim de ama bana el sallayan kimse olmadı ,uğurlayan hiç el olmadı .
Dostlarıma gitmedim benim yolum çok ayrıydı çok daha uzaktı ama ben giderken kimse ağlamadı,gidiyorum diye ben ağladım.
Şehrimden ayrılıyor olmak çok zor geldi acaba uğurladıklarım da ağlamışlar mıydı diye düşündüm mektuplarında hiç bahsetmemişlerdi...
Kalan olmak zor ama sanırım gitmek daha zor!

posted from Bloggeroid

1 Haziran 2014 Pazar

Bazen

Bazen görmezsin ki zaten yoktur da,
Bazen duymazsın o kalabalıklarda
Ve baze sadece ismi okumak bile mutlu eder ya
Manyaklıkta dipdir bu daha derine kiiimsecikler batamaz...

posted from Bloggeroid

31 Mayıs 2014 Cumartesi

Gerçek nerede?

Gördüğünüz şey gerçek mi ?
Hayır değil :) her şey bir kurgudan ibaret!
Düşünün bir fotoğraf var; önde bir obje arkada bir manzara sizce o manzaranın görünmesi istenmese kadraj bilgisi olan kişi bunu fark etmez miydi :)
Düşünülmeden yapılan çok az şey var bence, söylenen ise çok şey.
Düşünmeden söylediklerim benimdir, düşünerek söylediklerimse size dairdir...
Ya da bir şeyler saklanılmak istense bu yapılamaz mı ?
Kimse kimsenin sebebi değildir bence.
Her karar kişinin kendisine ait olmalı onun hesabını yalnız vereceksiniz zira!
Kendi hesabımdan ben sorumluyum kimseyle sürüklenemem .
Bir yağan bir güneş açan gökyüzü haya; mutlu-umutlusun ya da üzgün-karamsar hepsi sensin sırasını belirleyemezsin sadece hangisine odaklanacağını seçebilirsin .
Odağını seçersin geri kalan sadece kullandığın aracın dışında, yol kenarında sen yolu katettikçe geride kalan kuru ağaçlardır.Dilersen başını çevir ve onlara bak ama odaklanma yoldan çıkarsın.
Odağınız sağlam olsun insanlara böyle dua etcem artık :) ve kimse bişey anlamayacak zaten anlaşılmak derdini gütmeyi yıllar önce bıraktım enn güzeli !
iyilikler dilerim ve sağlam odaklar :)

Hayat'ı tanımlama çalışmalarım :)

Bu aralar her şeyle tanımlıyorum hayatı :)
 bir noktada doğru tanımı bulacağım eminim umut hep var :)


Hayat; piyano çalma uygulamasına benziyor önünüze farklı yerlerden farklı anlarda parıldayan notalar gelir ve siz doğru anda doğru parıltıya dokunursanız enfes bir melodi elde edersiniz :))


Passe ,passe,passera La derniere restera...   :Geçecek, geçecek… geçecekler. 
En son gelen, kalacak geriye...

Hayat; araba bakmaya benziyor, gücünün yeteceği ile hayallerini süsleyen arasında dağlar kadar fark var :))))

eyvalllah tükenmeyen umudaa



30 Mayıs 2014 Cuma

Ying yang

Hep ordalar hep yanyanalar aslında sadece sesleri bazen çok yüksek çıkıyor ...
Avazları çıktığı kadar bağırıyorlar o kadar yüksek ki hiçbir şey duyamaz oluyor insan ve bir karar vermek gerekiyor,birini seçip devam etmek gerekiyor.
hayat durmuyor dursa mı keşke hayır durması iyi olmazdı durmamalı durmasın.
Ama duyulmuyor hiçbirşey bir karar vermek gerek ,kolera günlerindeki gibi 60 mı beklenmeli yoksa şarkının birindeki gibi seni uzaktan sevmek aşkların en güüzeli mi demeli .
Sevmeli mi sevmemeli mi yoksa hiç bulaşmamalı mı :)
Belki de seçeneklerden biri yetti canıma mı olmalı bir özyol mu bulunmalı insan kendi özünü nasıl bulur ki bu gürültüde.
Bence iyi yok! bence kötü yok !bence pişman olmak da yok! sadece mutlu küçük çalılıklarda biriktirilen hafif mavi(ne mavisiydi o yaaaa) ışıltılar var hayatta.
Çok ışıltı biriktir karanlıkta kalıp düşünmek zorunda kaldığında Parıldasın küçük ışıltılar mutlu çalılıklarda.
Her insanın mutlu küçük çalılıkları olmalı sadece kendisine ait ve mutlu çalılıklarının üzerinde prusya mavisine çalan beyaz ışıltıları (evet hatırladım)
Çünkü her insan yalnızdır ve karar verildiğinde köşelerine çekilir ying ile yang,
Sessizlik çöktüğünde pişmanlıklar olmadan keşkeler olmadan biriktirilen küçük mutlu an lar kalır yanımızda.
Biriktirilmesi gereken mutlu ışıltılar şerefine
Patlat bir şarkı çal bu gece içiyorum yine bu gece :)
Üzgünüm bağlamak zor açıklamak zor anlamaya çalışmamak kolay kolayı sevenlere hayat hep mutlu...
Şımarığım hep olucam karar verdiğimde keşkem olmıycak pişmanlık olmıycak,çok seçenek var ya da seçememek seviyorum son ses bağrışlarınızı üzmeyin birbirinizi ikiniİ de biliyorum herşey benim iyiliğim için ama ben o ışıltıları is ti yo rum
Yere oturup ayakları yere vura vura tekrar etmem gerekiyorsa da yaparım :))
posted from Bloggeroid

29 Mayıs 2014 Perşembe

Söyle bu kez ne istiyorsun

Konuşmak istediğin insanla konuşamazsın konuşabileceklerinin sesini duymak istemezsin ya hani durumum o kadar vahim.
nerde düze çıkarım nerde sakinleşir bu fırtına hiç bir fikrim yok.
Limandan çok uzaktayım ,kayalıklar var hissediyorum etrafımda, bir yerlerden denizfenerimin ışığı çevremde ve gittikçe uzaklaşıyor sanki.
Limana yaklaşmalıyım demirlemeliyim sakin sularda ben dalgalardan korkuyorum fırtınadan korkuyorum çığlıklarımı kimse duymuyor.
Yardım istemeliyim biliyorum biryerlerde bana da yardımını sunacak bir liman vardır inanıyorum ama ilerlemeye gücüm yok bunu istemiyorum bile.
Sadece bu an sadece şimdi ve ben yalnızım.
Dalgalar şimşekler savrulan yelken ve rüzgar sadece ben yıldızlar bile sessiz bu gecede,onlar bile söylemiyor yönümü herşeyi ben bilmek istemiyorum.
Öğrenmek istemiyorum sadece susmak istiyorum.
Suskunluğum anlaşılsın istiyorum.
Ya da istemiyorum bunu aslında şımarklığımdan nefret ediyorum.
Normal olsaydım keşke bilmeseydim keşke merak etmeseydim söylemeseydi keşke kimse.
Keşkesiz yaşamak istiyordum değil mi mış gibi yapmazdım hani ben asla ve hep içimden geldiğince severdim değil mi
Büyümek değil bu bence olgunlaşmak da değil böyle olmazdı benim büyümem!
Pes ettim bence bıraktım kürekleri rüzgara yelkenlerimi ve seyrediyorum dümeni...
Çekildim kenara ve seyrediyorum fırtınayı eğer o an sa kıymetli olan keyif alınması gereken seviyorum kaybolmakta olan ışığını...

posted from Bloggeroid

23 Mayıs 2014 Cuma

Söyleyemedim...

söyleyemedim, sana ne kadar ihtiyacım vardı halbuki,
kelimelerimin anlamı yetmedi ifadeye kalbimi,
gittin ya sen, canım hiç bir şey istemiyor şimdi,
oysa ki olmalıydı bir şeyler daha,hayat böyle değildi,

...

kifayetsiz kaldım bir anda,
nasıl da kaçak çıkmışım ben oralarda ,
var mı senin tabanın o kadar? nasıl taşıyacaksın,
yeter mi senin gücün düşün bir
çökecek bir noktada omuzların, taşımayacak kalbini
hak değil o koca kalbi kimseye tahsisin

...

 sen yaptın ağlama bana dayanamıyorum sızlanmalarına
istemek yetseydi burda olmazdın ki zaten önce bunu anla..


aaaa yetti canıma zihnimdeki kelimeler yanyana gelip bir anlama bürünemedi devrildikçe devriliyorlar .
o zaman şarkı söylemek lazım :)



22 Mayıs 2014 Perşembe

Değiş tokuş

Günlük duygu değişimi anındayım.ya da kendimi öyle teselli ediyorum.ofisten çıktığım anda her adımda ofisteki herşeyi toparlayıp raflara yerleştiriyorum,eğer kısa sürede başarılı olamıyorsam yolumu uzatıyorum.sabah evden çıkana kadar o düşüncelerin duyguların hiçbirini düşünmemeye çalışıyorum ve şu an tam tersini yapıyorum evdekileri raflara yerleştirip diğer yükleri alıyorum bir bir omzuma.başarıya ne kadar ulaştığım göreceli dün dozu yüksekti sinirimin eve kadar geldi şimdi de evden taşıyorum bişeyleri.üzarinde daha çoook çalışmam gerekiyor sanırım bu felsefenin.
Bu keşmekeş içinde tek işe yarayan şeyse oğlum şükürler olsun ki bünye reddetmiyor .bu sabah karışık yine bünye yine biriken birşeyler var yine üzerinden geçilmesi gereken cümleler.hayat kolay deselerdi bırakır giderdim de zorluk derecesini seçememişim. :)
Allahım zihnim bulandı bu ne fena bir parfümdüüüür ben neden otobüse bindim neden yürümedim oyyyy nefesim kesildi.
Tamamdır birden dağıldı düşünceler kim demiş kötü parfüm işe yaramaz die :))

posted from Bloggeroid

20 Mayıs 2014 Salı

2013 e mektubum

Evet biliyorum 2014 deyiz şaşırmadım yılları.yakın zamanda yine elime geldi o mektubum üniversite 1 de yazmışım 30 lu yaşlarıma hani şu reklam var ya çocuk işi gücü bahane etmeyip geziyor ya gençliğinde ve 30 larına da aynı şeyi söylüyor çoluk çocuk geziyır reklam yıldızımız hah işte benim mektup da o hesap :) bazı cümleleri şifreli yazmama rağmen hala anlıyor olmam yeterince genç olduğumu hissettiriyor bana.ikinci ihtimal olarak bile zor görsüğüm evli ve çocuklu durumuna sahip olmam ironik.ha mesleğimin sevdipim kısmını yapıyorum bu teselli edici fakat kendime temennimi yerine getiremedim hala umut var umudum var o ayrı ama şu ana kadar çoktan sahip olabilirdim.bazı kararlarımla ilgili ufak da olsa pişmanlıklarım yok desem yalan olur.muhtemelen tardis im olsa geri dönüp farklı şeylere karar vermezdim pişmanlıklar da benim.ve bundan on yıl sonrasına ölmez hayatta kalırsam yazdığım mektup şekilleniyor ,bakalım bu kez ne kadarında başarılı olurum ölmez sağ kalırsam tabi.kitabın adını anımsadım kolera günlerinde aşk saçmasapan bir senaryo ve tüm mantıksızca sevişlere rağmen göreceli bir mutlu sonu olan.
Yıllar sonra hiç zaman geçmemiş gibi işe giderken yazmak sadece kendi yıllar sonrama not olsun diye rahatlatıcı bir bakış açısından ve muhakkak o bakışa sahip olucak.

posted from Bloggeroid